Eğitimde 4+4+4 Yeniden Gündemde
Eğitim sisteminde gündeme gelen yeni düzenlemeler ve yapılan değişiklikler tartışma konusu yarattı... Eğitimde 4+4+4 tartışmaları yeniden gündeme geliyor.
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in eğitim sistemi ile ilgili açıklamalarının ardından "Türk Eğitim Sistemi ve Zorunlu Eğitimin Yansımaları” konulu bir çalıştay düzenlendi.
Çalıştayda, "Lise 3 yıl olmalı" fikri ortaya atıldı ve eğitimde 4+4+4 tartışmaları yeniden gündeme geldi.
Eğitim-İş Genel Başkanı Kadem Özbay 4+4+4 eğitim sisteminin zorunlu ilköğretimdeki program bütünlüğünü ortadan kaldırdığını savundu.
"Çocuklarımız, meslek ortaokulu aracılığıyla erken yönlendirme ve bir meslekle ilgili uzmanlaştırılma yoluna sokulmuştur. Erken yönlendirme ve uzmanlaşma, çocuklarımızın sosyal kişiliklerin gelişiminde olumsuz sonuçlar doğurmaktadır." dedi.
Özbay ayrıca, bu sistemin çocuk işçiliğini teşvik ettiğini ve özellikle kız çocuklarını eğitimden kopardığını dile getirdi.
Zorunlu eğitimin kesintisiz ve kamusal bir hak olduğunu, çocukların erken yaşta eğitimden kopmalarına neden olacak gerici düzenlemelere geçit verilmemesi gerektiğini vurguladı.
Öte yandan, Milli Eğitim Bakanlığı yönetmelik değişikliğiyle tarikat ve cemaatlerin okullara sızmasına yarayan protokollerin kapsamını genişletti.
Yeni düzenlemeyle, devamsızlıktan başarısız sayılan öğrencilerin gelecek öğretim yılında okula gidebilmesi için bir işletmeyle sözleşme imzalaması zorunluluğu getirildi.
Böylece, bu öğrencilerin eğitimlerini mesleki eğitim merkezleri aracılığıyla sürdürmesi sağlanacak.
Örgün eğitimden çıkarılan öğrenciler, haftanın dört günü bir işletme veya imalathanede çalışacak.
Bu arada yönetmelikte yapılan değişiklikle, merkezi sınav puanıyla öğrenci alan okullara atanan öğretmen ve görevlendirilen yöneticilerin, Milli Eğitim Akademisi’nde bakanlıkça belirlenen eğitimlere katılmaları da zorunlu kılındı.
Çalıştayda, "Lise 3 yıl olmalı" fikri ortaya atıldı ve eğitimde 4+4+4 tartışmaları yeniden gündeme geldi.
Eğitim-İş Genel Başkanı Kadem Özbay 4+4+4 eğitim sisteminin zorunlu ilköğretimdeki program bütünlüğünü ortadan kaldırdığını savundu.
"Çocuklarımız, meslek ortaokulu aracılığıyla erken yönlendirme ve bir meslekle ilgili uzmanlaştırılma yoluna sokulmuştur. Erken yönlendirme ve uzmanlaşma, çocuklarımızın sosyal kişiliklerin gelişiminde olumsuz sonuçlar doğurmaktadır." dedi.
Özbay ayrıca, bu sistemin çocuk işçiliğini teşvik ettiğini ve özellikle kız çocuklarını eğitimden kopardığını dile getirdi.
Zorunlu eğitimin kesintisiz ve kamusal bir hak olduğunu, çocukların erken yaşta eğitimden kopmalarına neden olacak gerici düzenlemelere geçit verilmemesi gerektiğini vurguladı.
Öte yandan, Milli Eğitim Bakanlığı yönetmelik değişikliğiyle tarikat ve cemaatlerin okullara sızmasına yarayan protokollerin kapsamını genişletti.
Yeni düzenlemeyle, devamsızlıktan başarısız sayılan öğrencilerin gelecek öğretim yılında okula gidebilmesi için bir işletmeyle sözleşme imzalaması zorunluluğu getirildi.
Böylece, bu öğrencilerin eğitimlerini mesleki eğitim merkezleri aracılığıyla sürdürmesi sağlanacak.
Örgün eğitimden çıkarılan öğrenciler, haftanın dört günü bir işletme veya imalathanede çalışacak.
Bu arada yönetmelikte yapılan değişiklikle, merkezi sınav puanıyla öğrenci alan okullara atanan öğretmen ve görevlendirilen yöneticilerin, Milli Eğitim Akademisi’nde bakanlıkça belirlenen eğitimlere katılmaları da zorunlu kılındı.