İznik'te Roma ve Erken Bizans Dönemi Mezarları "Nekropark"ta Ziyarete Açılacak
Bursa'nın İznik ilçesinde Roma ve Erken Bizans dönemlerinde nekropol alanı olarak kullanılan Hisardere'de devam eden kazı tamamlandıktan sonra bölgeden çıkarılan lahitlerin mulajlarının (kalıp) da sergileneceği nekropark açılması planlanıyor.
Kültür ve Turizm Bakanlığının izniyle, İznik Müze Müdürlüğünün başkanlığında Dokuz Eylül Üniversitesinden bir ekip tarafından 2018'de başlayan kazı çalışmaları sürdürülüyor.
Daha önce zeytinlik olan 10 dönüm alanda yapılan arkeolojik kazıda kabartmalı ve gösterişli lahitler, İznik'e özgü fresklerle süslenmiş terrakota (kırmızı pişmiş topraktan yapılmış) plaka çatılı oda mezarları, hipojeler (yer altında tonozlu yapıyla inşa edilmiş mezar odası), mezar hediyeleri, iskeletler ve mozaikli zemin döşemesi olan bir bazilika bulundu.
Bölgeden çıkarılan iskeletler, antropolog tarafından incelenip belgeleniyor. Kazılarda bulunan diğer eserler ise İznik Müzesi'ndeki Hisardere Salonu'nda sergileniyor.
Kazıların tamamlanmasının ardından alan, dönemin mezar tipolojisinin, ölü gömme geleneğinin anlaşılabileceği nekropark olarak düzenlenip ziyarete açılacak.
"Tamamen buraya özgü bir mezar tipi"
Kazının bilimsel koordinatörü Dokuz Eylül Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Aygün Ekin Meriç, bölgede 1989'dan itibaren yapılan kaçak kazılarda lahitler ortaya çıktığını, alanın 2017'de kamulaştırıldığını ve 2019'da bilimsel kazıların başladığını söyledi.
Nekropol (mezarlık) alanında "Gregorios", "Tanrılar", "Antigonos", "Nigrenie ve kızı Astyrist" adı verilen lahitler ile Eros kabartmalı iki lahit bulunduğunu, 3. yüzyıla tarihlenen terrakota plaka çatılı oda mezarlara rastladıklarını belirten Meriç, "Altı adet içbükey terrakota plakalarla kapatılmış ve tabanı tuğla plakalarla döşeli, yan duvarlarında cennet bahçesi tasvirlerinden freskler olan dörtgen mezarlarla karşılaştık. Bunların 14 kişiye kadar çıkan aile mezarları olduklarını keşfettik. Böyle bir yapıda bir mezar geleneği İznik dışında hiçbir yerde yok. Tamamen buraya özgü bir mezar tipi." dedi.
Meriç, lahit ve mezarlardan çıkarılan iskeletlerin pamuk ve keten içeren bir kumaşla sarıldığını, bu durumun kendilerine kemikleri araştırma fırsatı sunduğunu dile getirdi.
Ayrıca bölgede tespit edilen mozaik tabanın 5. yüzyıla tarihlenen bir bazilika yapısına ait olduğunu tespit ettiklerini bildiren Meriç, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu bazilika yapısının İznik'in en büyük bazilikası olduğunu anladık. Çok büyük ölçekli bir bazilika ve bu nekropolün üzerine inşa edilmiş. Fakat lahitlere hiçbir şekilde zarar vermemişler. Bazilika yapısının sonraki dönemlerde mezarlık kilisesi olarak kullanıldığını gördük. Bu alanın 2. yüzyıldan 5. yüzyılın sonlarına kadar bir nekropol alanı olduğunu tespit ettik. Bu mozaiği şu anda kapattık, üzerini kumla örttük. Doğuya ve batıya doğru mozaiğin de devam ettiğini görüyoruz. Şartlar el verdiği ölçüde biz bunların hepsini ortaya çıkarmayı düşünüyoruz."