Yargıtaydan Emsal Karar
Yargıtay, bir boşanma davasında verdiği kararda, aile bireylerinin cenazelerine katılmamayı, özel günlerde ve ziyaretlerde eşi yalnız bırakmayı kusur saydı. Boşanma davalarında eşlerin sosyal ve ailevi sorumluluklarını ihmal etmek, evlilik birliğini zedeleyen kusur olarak kabul edilebilecek.
Yargıtay tarafından verilen bir boşanma davası kararında, aile içi ilişkilerin ve sosyal sorumlulukların ihlali hususlarında önemli tespitler yapıldı.
Çorum’da yaşayan bir çiftin boşanma davasında alınan karar, özellikle düğün ve cenazelerde eşini yalnız bırakmanın kusur olarak değerlendirilmesini içeriyor.
Boşanma davası açan koca, eşinin evine ve çocuklarına ilgi göstermediğini, yemek ve temizlik yapmadığını, sosyal ortamlarda kendisini yalnız bıraktığını, düğün ve cenazelere katılmadığını ve ayrıca anne ve babasına hakaret ederek fiziksel şiddet uyguladığını
iddia etti.
Kadın da karşı dava açarak, kocasının psikolojik ve fiziksel şiddet uyguladığını, kendisine ilgisiz davrandığını ve çeşitli bahanelerle sorunlarıyla ilgilenmediğini öne sürdü. Her iki taraf da karşı tarafın kusurlu olduğunu iddia ederek maddi ve manevi tazminat
talebinde bulundu.
Yerel mahkeme, yapılan iddiaları değerlendirerek kadını ağır kusurlu buldu ve tarafların boşanmalarına karar verdi. Ayrıca, kadının tazminat talebinin reddedilmesine ve kadının, erkeğe 10 bin lira tazminat ödemesine hükmetti.
Ancak, yerel mahkeme kararının istinafa taşınması üzerine, Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi farklı bir yaklaşım sergiledi.
Tarafları “eşit kusurlu” sayarak, tazminat taleplerini karşılıklı olarak reddeden kararda, kadına yöneltilen kusurlar; “özel günlerde ve aile ziyaretlerinde erkeği yalnız bırakma, aile bireylerinin cenazelerine katılmama ve başsağlığı dilememe, erkeğin annesine
hakaret, fiziksel şiddet ve evden kovma” şeklinde sıralandı.
Erkeğin kusurlu davranışları ise “ilgisiz davranma, hafta sonları çocukları alıp kadını yalnız bırakarak ailesinin yanına gitme, kadınla yeterince vakit geçirmeme ve şiddet” olarak belirlendi. Taraflar eşit kusurlu sayıldı ve her iki tarafın da evlilik birliğini zedeleyen
davranışlarda bulunduğu vurgulandı.
Kararın temyiz edilmesi üzerine, dosyayı görüşen Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, istinaf kararını 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na uygun bularak onadı.
Yargıtay’ın bu kararı aynı zamanda, boşanma davalarında tarafların kusur derecelerinin dikkatli şekilde değerlendirilmesinin de önemini vurguluyor.
Çorum’da yaşayan bir çiftin boşanma davasında alınan karar, özellikle düğün ve cenazelerde eşini yalnız bırakmanın kusur olarak değerlendirilmesini içeriyor.
Boşanma davası açan koca, eşinin evine ve çocuklarına ilgi göstermediğini, yemek ve temizlik yapmadığını, sosyal ortamlarda kendisini yalnız bıraktığını, düğün ve cenazelere katılmadığını ve ayrıca anne ve babasına hakaret ederek fiziksel şiddet uyguladığını
iddia etti.
Kadın da karşı dava açarak, kocasının psikolojik ve fiziksel şiddet uyguladığını, kendisine ilgisiz davrandığını ve çeşitli bahanelerle sorunlarıyla ilgilenmediğini öne sürdü. Her iki taraf da karşı tarafın kusurlu olduğunu iddia ederek maddi ve manevi tazminat
talebinde bulundu.
Yerel mahkeme, yapılan iddiaları değerlendirerek kadını ağır kusurlu buldu ve tarafların boşanmalarına karar verdi. Ayrıca, kadının tazminat talebinin reddedilmesine ve kadının, erkeğe 10 bin lira tazminat ödemesine hükmetti.
Ancak, yerel mahkeme kararının istinafa taşınması üzerine, Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi farklı bir yaklaşım sergiledi.
Tarafları “eşit kusurlu” sayarak, tazminat taleplerini karşılıklı olarak reddeden kararda, kadına yöneltilen kusurlar; “özel günlerde ve aile ziyaretlerinde erkeği yalnız bırakma, aile bireylerinin cenazelerine katılmama ve başsağlığı dilememe, erkeğin annesine
hakaret, fiziksel şiddet ve evden kovma” şeklinde sıralandı.
Erkeğin kusurlu davranışları ise “ilgisiz davranma, hafta sonları çocukları alıp kadını yalnız bırakarak ailesinin yanına gitme, kadınla yeterince vakit geçirmeme ve şiddet” olarak belirlendi. Taraflar eşit kusurlu sayıldı ve her iki tarafın da evlilik birliğini zedeleyen
davranışlarda bulunduğu vurgulandı.
Kararın temyiz edilmesi üzerine, dosyayı görüşen Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, istinaf kararını 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na uygun bularak onadı.
Yargıtay’ın bu kararı aynı zamanda, boşanma davalarında tarafların kusur derecelerinin dikkatli şekilde değerlendirilmesinin de önemini vurguluyor.