Aydınlanma ve Kalkınma Mucizesi
84 yıl önce bugün, genç Türkiye Cumhuriyeti, Büyük Atatürk'ün gösterdiği hedefe yürüyebilmek, sadece emperyalizm ile değil cehaletle girişilen savaşı da kazanabilecek bir kuşağı yetiştirmek üzere, özgün bir adım attı...İşte o cesur adımdan kısa süre sonra, bir aydınlanma ve kalkınma mucizesine dönüşen köy enstitülerinin hikayesi...
Kurtuluş savaşı kazanılmış, emperyalizmin maşaları Ege'nin serin sularına gömülmüştü..
Ancak büyük Atatürk, mücadelenin henüz bitmediğini, asıl savaşın cehaletle yapılacağını, her fırsatta dile getiriyordu.
Ülke nüfusunun yüzde 80’i köyde yaşıyor, yüzde 85’i okuma yazma bile bilmiyordu...
Bu nedenle Türk Aydınlanması köylerden başlamalıydı..
Atatürk'ün talimatıyla, 1936'da Eğitmen Kursları, 1937’de de Köy Öğretmen Okulları kuruldu.
Bu büyük eğitim devriminin, bütünsel bir ulusal programa dönüşmesi ise 17 Nisan 1940'ta gerçekleşebildi.
Cumhurbaşkanı İsmet İnönü, Milli Eğitim Bakanı Hasan Ali Yücel ve İsmail Hakkı Tonguç’un önderliğinde Köy enstitüleri kuruldu...
Karma eğitim sistemine dayanan Köy Enstitüleri’nde okutulan derslerin %50’si kültür, %25’i tarım, %25’i de teknik derslerden oluşturuldu ve öğretim süresi beş yıl olarak belirlendi...
Hedef; Köy çocuklarını, Köy Enstitüleri'nde eğiterek, üretimi de bilen entellektüel öğretmenler olarak yeniden kendi köylerine göndermek, böylece akıl ve bilimin ışığıyla, Türkiyenin her noktasındaki cehalet karanlığını aydınlatabilmekti..
Mezunlar sadece ilkokul öğretmeni olmayacak aynı zamanda ziraatçilik, sağlıkçılık, terzilik, balıkçılık, arıcılık, bağcılık ve marangozluk gibi konuları da öğrenecekti... Öğretmenler gittiği köyde köylülerin işbirliği ile kendi okullarını inşa edecek ve devletin okul
yapmasına gerek kalmayacaktı..
Enstitülerde derslerin dışında ayrıca okuma saatleri düzenlendi, müzik, resim, yazı, tiyatro, yüzme gibi pek çok kültürel ve sportif alanda kurslar ve etkinlikler gerçekleştirldi...Bu sayede, çok sayıda ulusal çapta müzisyen şair, yazar ve sporcu köy
enstitülerinde yetişti..
Kısa sürede bir aydınlanma ve kalkınma mucizesine dönüşen köy enstitülerininden, Demokrat Parti tarafından, çeştli gerekçelerle kapatıldığı 1954 yılına kadar, yaklaşık 20 bin öğretmen ve 1599 sağlık memuru mezun oldu; ve ülkenin dört bir yanında,
cehaletle girişilen savaşta, genç köy enstitülüler önemli görevler üstlendi..
Ancak büyük Atatürk, mücadelenin henüz bitmediğini, asıl savaşın cehaletle yapılacağını, her fırsatta dile getiriyordu.
Ülke nüfusunun yüzde 80’i köyde yaşıyor, yüzde 85’i okuma yazma bile bilmiyordu...
Bu nedenle Türk Aydınlanması köylerden başlamalıydı..
Atatürk'ün talimatıyla, 1936'da Eğitmen Kursları, 1937’de de Köy Öğretmen Okulları kuruldu.
Bu büyük eğitim devriminin, bütünsel bir ulusal programa dönüşmesi ise 17 Nisan 1940'ta gerçekleşebildi.
Cumhurbaşkanı İsmet İnönü, Milli Eğitim Bakanı Hasan Ali Yücel ve İsmail Hakkı Tonguç’un önderliğinde Köy enstitüleri kuruldu...
Karma eğitim sistemine dayanan Köy Enstitüleri’nde okutulan derslerin %50’si kültür, %25’i tarım, %25’i de teknik derslerden oluşturuldu ve öğretim süresi beş yıl olarak belirlendi...
Hedef; Köy çocuklarını, Köy Enstitüleri'nde eğiterek, üretimi de bilen entellektüel öğretmenler olarak yeniden kendi köylerine göndermek, böylece akıl ve bilimin ışığıyla, Türkiyenin her noktasındaki cehalet karanlığını aydınlatabilmekti..
Mezunlar sadece ilkokul öğretmeni olmayacak aynı zamanda ziraatçilik, sağlıkçılık, terzilik, balıkçılık, arıcılık, bağcılık ve marangozluk gibi konuları da öğrenecekti... Öğretmenler gittiği köyde köylülerin işbirliği ile kendi okullarını inşa edecek ve devletin okul
yapmasına gerek kalmayacaktı..
Enstitülerde derslerin dışında ayrıca okuma saatleri düzenlendi, müzik, resim, yazı, tiyatro, yüzme gibi pek çok kültürel ve sportif alanda kurslar ve etkinlikler gerçekleştirldi...Bu sayede, çok sayıda ulusal çapta müzisyen şair, yazar ve sporcu köy
enstitülerinde yetişti..
Kısa sürede bir aydınlanma ve kalkınma mucizesine dönüşen köy enstitülerininden, Demokrat Parti tarafından, çeştli gerekçelerle kapatıldığı 1954 yılına kadar, yaklaşık 20 bin öğretmen ve 1599 sağlık memuru mezun oldu; ve ülkenin dört bir yanında,
cehaletle girişilen savaşta, genç köy enstitülüler önemli görevler üstlendi..